Fokal enfeksiyonlar kavramı hastanın belirtemeyeceği ve standart muayeneler ile de çoğu kere saptanamayan sinsi seyreden ufak iltihap odaklarıdır. Hastalık süreci çoğu kere halsizlik, anemi, kilo kaybı gibi silik ve tanıya ulaştırmayan şikayetler ile seyrettiği için hastanın müracaat edeceği yer genellikle pratisyen doktor veya bir iç hastalıkları uzmanıdır.
Fokal enfeksiyon kaynakları genellikle tedavi edilmeyen dişlerden kaynaklanır. Hasta böyle bir olayın farkında olmayabilir. Bazen diş apse yapınca antibiyotik kullanarak apseyi yok ettiğini düşünür, ama sadece enfeksiyonu gizlemiştir. Tedavi edilmeyen bu tip dişler hasta için her zaman bir saatli bomba gibidir.
Hastanın belirtemeyeceği ufak iltihap odakları halinde sinsi sinsi seyreden hastalığın doğru teşhisinde doktorun analitik yeteneği ile mesleki bilgisi önemlidir. Vücudun maruz kaldığı soğuk, sıcak vb. gibi etkiler sonucu direncinin kırıldığı bir sırada herhangi bir organda iltihaplanma yapabilirler. Bu şekilde oluşan hastalık tedavisi için ilk yapılması gereken, enfeksiyon kaynağını bulup ortadan kaldırmaktır.
Hasta halsizlik, enerji kaybı, açıklanamayan yorgunluklar, ürpermeler ile başvurur. Baş ağrısı, eklem ve kas ağrıları olabilir. İlk günlerde soğuk algınlığı sanılır. Bazen bu belirtiler haftalarca devam eder.
Tıp literatüründe, sinsi seyirli bu tür hastalıklara sık rastlanan bir örnek de apselerdir.
Vücudun herhangi bir yerindeki apse, ilişkisiz diğer bir bölgede atipik belirtilere neden olabilmektedir. Örneğin streptokoklar fokal enfeksiyon halinde insanların boğaz, burun, sinüs veya diş köklerinde yerleşir. Romatizma, böbrek iltihabı, endokardit ( halk arasında kalp romatizması olarak bilinir ) vb. hastalıklara neden olur. Yeterli fizik inceleme ve sorgulama yapılmadan apse atlanıp, tedaviye başlanır. Bunun sonucunda hem hasta gereksiz yere fazla ilaç alacak ve vücudunda bakterilere karşı direnç gelişecektir. Hastanın şikayetleri silikleşeceği için gerçek tanının oluşması da çok fazla gecikebilecektir.
Üst çene diş ağrısı, baş ağrısı, ateş, aşırı duyarlılık, ödem ve pürülan burun akıntısı ile kendini gösteren akut bakteriyel burun iltihabı vakasında ayırıcı tanı diş enfeksiyonu ile yapılmalıdır.
Fokal enfeksiyonlarda daha çok kronik enfeksiyon yapan, virulansı az bakteri türleri bulunur. Birçok sepsis vakasında, dişler birincil odağı oluşturur.
2500 yıl önce Asur kralı çürük dişlerinin çekilmesi neticesinde romatizmadan kurtulmuştu. 1818'de ise Philedelphia'lı Benjamin Rush diş enfeksiyonu ile bazı hastalıkların ilişkilerini ortaya koyan olaylar açıkladı. 1910'da İngiliz doktor Hunter, Montreal'de verdiği ve Lancet gazetesinde yayınlanan (1911) bir konferansında, muhafazakar dişçiliğin romatizma olaylarının başlıca sebebi olduğunu iddia etti. Bunun ispatını ise oral sepsisi ortadan kaldırarak sistemik durumda bir düzelme olmasını temin ile yaptı. Yine Billings, 1910'da, fokal enfeksiyon teorisine açıklama getirerek, bakteriler ve toksinlerin bir kronik enfeksiyon odağından başka yerlere dağılarak sistemik bulgulara neden olduğunu belirtmiştir.