Çene eklemi rahatsızlığı daha çok genç ve orta yaşlarda görülen bir rahatsızlıktır. Bu rahatsızlık baş, kulak, çene-yüz ağrıları, kulak çınlaması, çene ekleminden ses gelmesi, ağız açmada kısıtlılık, ağrı veya kaymalar şeklinde semptomlarla kendini gösterir. Kimi kez klinik belirti vermeden yıllarca devam ederken, kimi kez de insanları canından bezdiren bir rahatsızlık olarak sürer.
İdeal bir çene eklemi, günlük yaşantı içerisinde kişinin dikkatini çekmez. Dikkatini çekecek değişikliklerin bir kısmı ise herhangi bir tedavi gerektirmemekle beraber ister istemez kişinin o konuya odaklanmasına sebep olur. Toplumda birçok kişide çene eklemi normalden farklı bir anatomiye ve fonksiyona sahiptir ama günlük koşuşturmaca içerisinde farkına varılmaz. Çene eklemindeki farklılık genellikle sınav dönemleri vb gibi psikolojik baskının arttığı dönemlerde ve kişinin kendini dinlemeye başladığı dönemlerde fark edilir
Nedenleri
- Ağızda kısmi veya tam diş eksikliği
- Travma; Bir trafik kazası, çapma, bölgeye alınan şiddetli bir darbe, zorlu bir diş çekimi, diş çekimi veya diğer dişle ilgili müdahalelerin uzun sürmesi
- Tam uyumlandırılmamış protezler
- Ağızdaki oklüzyon diye adlandırdığımız kapanış dengesinin aniden ve çarpıcı şekilde değiştirilmesi (dişlerin tümünün porselenle kaplanması vb)
- Sakız çiğneme alışkanlığı
- Eklemi oluşturan yapılardaki ailevi bir yatkınlık nedeni ile var olan yada gelişebilecek anatomik zayıflık
- Osteoporoz. İleri yaşlarda bayanlarda kemik yapısında oluşacak değişikler bazı diğer faktörlerle birleştiğinde bir probleme sebep olabilir
- Romatoid artiritis. Tüm eklemlerde rahatsızlığa sebep olan bu tablo çene ekleminide etkileyebilir
- Enfeksiyon
- Tümörler
Çene-yüz kaslarınızdan, dişlerinizin kapanışından ve çene kemiklerinizden etkilenen çene ekleminiz kompleks bir yapıya sahiptir. Bu üç yapının her biri ekleminizin armonisi için çok önemlidir. Kaslarınız esnek ve dengeli olmalıdır. Dişleriniz eksiksiz fizyolojik ve biyolojik bir uyum içinde dengeli olup, düzenli bir kapanış vermelidir. Ağzını açma ve kapama hareketleri fizyolojik sınırlar içersinde olmalıdır.
Belirtileri
Diş sıkma ya da gıcırdatma(buruksizm) sık rastlanan bir TME hastalığı belirtisidir. Dişlerin sıkılması veya gıcırdatılması yorulmuş olan kaslara aşırı stres yükler ve buda kafa, boyun, ense ve omuzlarda ağrıya neden olabilir.
Baş ağrıları TME hastalarının en sık rastlanan şikayetlerindendir. Bu ağrılar migren ağrılarıyla karıştırılabilir. TME kaynaklı baş ağrıları özellikle şakak bölgesinde, gözlerin arkasında,başın arkasında, boyun ve omuzlardadır. Migren ağrıları tek taraflıdır. Ağrı görsel olarak rahatsızlıkla veya ışıkla oluşur. Bu tür ağrıların tedavisi daha farklıdır. Eğer migren ağrısından şüpheleniyorsanız bir nöroloğa danışmalısınız. TME probleminiz varsa bu konuda uzmanlaşmış bir diş hekimi ile görüşmelisiniz.
TME sorunlarının en sık rastlanan belirtilerinden biri çene ekleminden klik, tıkırtı, gıcırdama gibi seslerin gelmesidir. Hasta ağzını açtığında çene eklemi ileriye doğru hareket eder ve yerinden çıkmış disk üzerinden kayar ve tam bu sırada klik sesi duyulur. Krepitus denen gıcırdama sesi ise, kemiğin kemiğe sürtmesi ve yerinden çıkmış diskin tamamen deforme olduğunu gösterir. Diskin amacı alt çene (kondil) ile üst çenedeki glenoid fossa arasında yastık görevi görüp korumaktır.
Bu koruyucu disk deforme olduğunda ve yerinden çıktığında iki kemik birbirine sürter ve krepitus denen sesler ortaya çıkar. Bir başka semptomda açma kapama sırasında meydana gelir. Hekimler klik sesinin geldiği safhada tedavi etmeye çalışırlar ve gıcırdama, açma-kapama gibi durumlarda ağrı oluşumunun olduğu evreye kadar beklemek istemezler.
Hastalar kulak çınlaması, uğuldaması gibi sesler duyuyorsa ya da herhangi bir kulak enfeksiyonu olmaksızın tıkanıklık gibi bir sorun yaşıyorlarsa TME’nin iskeletsel bir sorun taşıdığının göstergesi olabilir. Diğer semptomları da duymada zayıflık, uğuldama ve denge kaybıdır. Eğer eklem çok geride ve disk de çok önde konumlanmışsa çiğneme kaslarında spazma neden olabilir. Eğer kulak burun boğaz uzmanınız duyma sorununuza ve diğer semptomlara bir neden bulamazsa bu alanda uzmanlaşmış bir diş hekimine görünmelisiniz.
Kondil sorunu olan hastaların uyku problemi de olmaktadır. Beyin derin uyku basamaklarına ulaşılmasını engeller ve rahat bir uyku olmaz. Hastalar yeteri kadar dinlenemez ve gün boyu uykusuzluk, enerji eksikliği sorunu yaşar. Uyku problemi yaratan bir diğer sebep de, sıkma ve gıcırdatma sonucunda yanlış konumlanan diskle birlikte oluşan kas spazmları ve gerilmelerinin yarattığı ağrıdır.
TME disfonksiyonunun meydana getirdiği diğer bir belirti de depresyondur. Bu hastalar sürekli artan ve çözümü olmayan kronik ağrıdan şikayetçilerdir. Depresyon hem diş hekimi için hem de medikal doktor için bir sorun oluşturuyor. Eğer ağrı enfeksiyon, tümör, beslenme bozukluğu, sistemik hastalıklar, allerji veya travmadan kaynaklanıyorsa başka bir uzmanın görüşü alınmalıdır.
Ayrıca
- Çenenizi limitli açma veya kilitlenme
- Boyunda ağrı veya sertlik
- Baş dönmesi, bayılma
- Çiğnerken ağrı
- Yüzde ağrı
- Dişleri birbiri üstüne kapatırken ağrı
- Çiğnerken çenede yorgunluk
- Ellerde uyuşukluk
- Esnemede zorluk
Kontrol Yöntemleri
- Parmaklarınızı kulaklarınızın içine götürün, birkaç kez çenenizi açıp kapayın. Klik,tıkırtı gibi sesler hissediyor musunuz?
- Aynanın karşısına geçin ve çenenizi yavaşça açıp kapayın. Açarken diğer tarafa kayma veya ağrı oluyor mu?
- Çenenizi bir taraftan diğer tarafa kaydırın ve ağrı varsa not edin.
- Parmaklarınızı kulaklarınızın biraz önünde olan eklemlerinizin olduğu bölgeye yerleştirin yanak bölgenize basınç uygulayın.
- Herhangi bir rahatsızlık ya da çene ekleminizde ağrı hissediyorsanız TME konusunda uzmanlaşmış bir diş hekimine danışın.
Eklem Problemlerinin Tipleri
İnternal düzensizlikler
- Çene eklemi kırıkları
- Çene ekleminin kafa tabanına kaynaması (Ankiloz)
- Çene ekleminde patolojik büyümeler, tümörler
- Çene ekleminde çıkmalar
- Osteoartiritis
Internal Eklem içi Düzensizlikleri
Çene eklemini oluşturan yapılardaki düzensizliklere bağlı olan değişikliklerdir. Çene ekleminde hareketlerde ses, ağrı, ağız açıklığında daralma ve hareketlerde zorlanma ile karakterizedir. Problemi oluşturan faktörler yukarıda sıralanmış olup, tümör ve enfeksiyon dışındaki tüm faktörler bu rahatsızlığın meydana gelmesinde rol oynar.
Halk arasında en çok tanınan ve en çok rastlanılan eklem rahatsızlığı bu gruptur. Bir veya birden fazla nedenle anatomisi bozulan eklem ve bağların gevşemesi ile öne veya yana kayan eklem diski ile karakterize bu tablo çiğnemede ağrı, ağız açıklığında kısıtlılık hatta ileri dönemlerinde hiç açamama gibi bir klinik görünüm sergiler.
Tedavi
Hastalığın şiddetine bağlıdır. İlk dönemlerde, sebebin ortadan kaldırılması önemlidir. Eksik bir diş varsa tamamlanmalı, uyumsuz protezler düzeltilmeli veya yenilenmeli, oklüzyon dediğimiz kapanış dengesindeki bozukluklar ortadan kaldırılmalıdır. Yüksek yapılmış bir diş dolgusunun bile bazı hastalarda bu rahatsızlığa yol açabileceğini unutmamak gerekir. Diskin dinlenmesine yardımcı olacak, bir ısırma plağı kullandırılmalıdır. İlave olarak, uzun vadeli, kontrollü ve uygun bir ilaç tedavisi çok yararlı olacaktır. Daha ileri vakalarda, ilave olarak artrosentez denilen ve cerrahi müdahalelerin en basit şekli olan eklem boşluklarının yıkanması (bir veya birkaç kez) ve eklem içi ilaç uygulaması yapılabilir.
Çene Eklemi Kırıkları
Çene kırıkları, tedavi prensipleri açısından vücudun diğer kemiklerinden farklıdır. Eklemi bölgesi kırıkları ise, çenenin diğer bölge kırıklarından hayli farklılık gösterir.
Tedavisinin tarihi çok eskilere dayanır. Günümüzde, Resim 10 da olduğu gibi hastayı toplum dışına itecek tedavi yöntemleri yerine ağız içerisinden dişleri bağlamak sureti ile veya Resim 11 ve 12 de sunulduğu gibi cerrahi olarak tedavi edilmektedir. Ağız içerisinden tellerle bağlama tekniğinde hastanın ağzı yaklaşık 3-4 hafta kapalı kalmasına karşın cerrahi tespit yönteminde ağız 1-3 gün içerisinde açılarak hastaya normal çiğneme kabiliyeti hemen iade edilmektedir.
Çocuklarda Eklem Kırıkları
Çocuklarda maksillofasial bölge kırıkları erişkinlere oranla daha az görülmekle birlikte, bu kırıklardan en sık eklem bölgesi etkilenir. Toplumumuzdaki en önemli sorunlardan biri ise, çocuğun kucaktan veya yüksek bir yerden düşürülmesi ve oluşmuş bir çene eklemi kırığının fark edilmemesidir. Fark edilmeyen eklem kırığı ileride çene cerrahisinin en ciddi problemlerinden; çene ankilozlarına yol açar ki bu da yemek yiyememe, ileride yüzde şekil bozukluğu gibi problemlere yol açar.
Eklemin Kafa Tabanına Kaynaması - Ankiloz
Yukarıda da kısmen bahsedildiği gibi ankiloz tedavisi, zor ve ciddi bir problem olup, sebebi tamamen, çene eklemi kırığının geç veya yanlış tedavisi sonucu oluşur. Bu problemin çocuk yaşlarda oluşması büyüme ve gelişimi kötü etkileyeceği için yüzde şekil bozuklukları yapacaktır.
Tedavisi kesinlikle cerrahi olup uzun yıllar takip gerektirmektedir. Uluslararası prensiplere göre bu rahatsızlık, ameliyatı çok başarılı geçse bile 5-8 yıllık takip gerektirir. 5 yıl sonra hastanın nüks ile tekrar hekimine başvurması ihtimal dahilindedir. Uygun olmayan bir cerrahi, hastanın uzun takiplerinin yapılmaması, hekime yıllar sonra başvurulması sonucunda ankilozun çok ağırlaşmış olması ameliyat sonuçlarını negatif yönde etkileyebilir. Hemen her rahatsızlıkta olduğu gibi, tedaviye erken başlama hem hekimi hem de hastayı olumlu yönde etkiler.
Eklemde Patolojik Büyümeler
Çene eklemi bölgesinde de nadirde olsa vücudun diğer eklem bölgelerinde olduğu gibi gelişim problemleri, tümöral yapılara rastlanılabilir. Bunların da tedavisi cerrahidir.
Bazı hastalar esnerken veya benzeri şekilde ağızlarını çok açtıklarında çenelerinin çıktığından yakınırlar. Bu tip şikayetlerin çoğu eklemin diğer şikayetleri ile karıştırılmakla beraber, bir kısım hastamızın yaşadıkları tecrübeler gerçek eklem çıkığını doğrular. Gerçek eklem çıkığında hastanın çenesi öne ve aşağı yönelerek, çok ağrılı bir şekil alır.
Hastanın kendi başına çenesini kapama ihtimali yoktur ve ancak bir hekim tarafından yerine getirilir. Ülkemizde her bölgemizde branşla ilgili uzman olmadığı için, acil müdahale ile çene yerleştirilmiş olmasına rağmen takip eden günlerde bir çene cerrahına başvurarak olayın gerçek sebebinin araştırılması ne tekrar etmemesi için koruyucu tedaviye başlanmalıdır. Bu tür deneyim yaşamış hastalarımızın çoğu rahatsızlığın tekrar ile bize başvurmaktadır.
İlk çıkmadan sonra uzmana başvurulduğu takdirde koruyucu tedavi ve takip ile tekrar etmemek üzere tedavi edilir. Hastalığın bir kez tekrarı daha ilerideki tekrarları getireceği için bu safhada ancak cerrahi ile tedavi edilebilir.
Bu rahatsızlık diğer eklem bölgelerinde olduğu gibi eklem yüzeylerinde şekil bozukluklarına yol açar. Tedavi ilaçla ve ileri dönemlerinde gerekirse cerrahidir.
Tedavi Yöntemleri
Çene eklemi rahatsızlığının nedenlerin anlaşılmasına yardım eden diş hekimi muayeneniz, tedavinizin ilk aşamasını oluşturur. Diş hekimi tarafından yapılan detaylı muayeneniz, sadece çene eklemi rahatsızlığıyla ilgili değil bütün genel sağlığınızla ilgilidir. Stres altında olup olmadığınız, dişlerinizi sıkıp sıkmadığınız, dişlerinizi gıcırdatıp gıcırdatmadığınız, ailenizde çene eklemiyle ilgili şikayetlerinizin olup olmadığına dair sorular sorulur. Sizden alınan cevaplar ve muayene sonuçlarıyla rahatsızlığınızın nedenleri anlaşılmaya çalışılır.
Yine muayene sırasında kaslarınızı etkileyecek sinir sistemi veya ortopedik bir bozukluk olup olmadığı, çene-yüz ve boyun kaslarınızın uyum içinde çalışıp çalışmadığı anlaşılmaya çalışılır. Doktorunuz çene eklemlerinizi çene yüz kaslarınızı parmak uçlarıyla palpe ederek ağrı olup olmadığını, ağzınızı açıp kapatarak çene eklemlerinizde ağrı olup olmadığını ve çene eklemlerinizden ses gelip gelmediğini ve alt çenenizi açıp kapatma sırasında kayma yapıp yapmadığını ve maksimum ağız açıklığınızı ölçerek muayenenizi tamamlar.
Çene eklemi rahatsızlığı için tek bir kati tedavi yöntemi olmamasına karşın, belirtileri önemli ölçüde azaltacak birçok değişik tedavi yöntemi bulunmaktadır. Diş hekiminiz aşağıdakilerin bir ya da birkaçını size tavsiye edebilir:
- Hafif ısı uygulayarak veya kas gevşetici, aspirin veya benzeri tarzda ağrı azaltıcı ya da ağrı kesici ilaçlar almak suretiyle kas spazmlarını ve ağrıyı bertaraf etmek,
- Kişiye özel olarak yapılarak dişlerin üzerine takılan ve böylelikle onların karşı çenedeki dişlere takılmasına engel olmak suretiyle çene sıkma ve gıcırdatmanın zararlı etkilerini azaltıcı, ısırma plağı olarak da adlandırılan bir koruyucu plak (okluzal splint) takmak,
- Çenedeki kas basıncının kontrol etmeye yarayan rahatlama tekniklerini öğrenmek,
- Diş hekiminiz size stresi azaltmak üzere eğitim ya da danışmanlık almanızı önerebilir,
- Çene eklemleriniz etkilenir ve diğer tedavi yöntemleri başarısız olursa, o zaman çene eklemi ameliyatı önerilebilir.