İltihaplı dişin çekimi yapılabilir mi, ölümcül sonuçları olur mu, diş çekimi öncesinde ilaç kullanmalı mıyız? gibi sorularla sık karşılaşmaktayız. Detaylara girmeden önce iltihabın ne olduğunu anlamakta fayda var:
Aşırı ilerlemiş diş çürüğü veya diş eti rahatsızlığı sebebiyle mikroorganizmalar diş çevre dokularına yayılmaya başlarlar. Normalde az sayıdaki mikroorganizma ile kolayca başa çıkabilen bağışıklık sistemi çok sayıdaki mikroorganizmaya karşı ani tepkiyle savaş başlatır.
Vücudun savunma sistemi “etrafını sar ve parçala” şeklinde çalıştığından mikroorganizma kümesinin etrafı doku sıvısıyla sarılır. Bu olay dişin şişmesi şeklinde görülür ve apse oluşur. Apse içindeki iltihap vücut tarafından dışarı atılmak istenir ve apse bir noktadan patlayarak apse içindeki irin dışarı atılmış olur. Apsenin açılma noktasına fistül denir.
Bu aşamaya kadar olanlar akut (ağrılı) apse olarak adlandırılır. Eğer iltihaba sebep olan etken ortadan kaldırılmaz yani diş tedavi edilmez ise bu tablo kronikleşir. Diş şişer, iner, sonra tekrar şişer, yine iner. Bu da kronik apsedir.
Eğer hızla gelişen, enfeksiyon bulgularına sahip bir durum varsa çekimden önce, öncelikle antibiyotik desteği olmalıdır. Aynı zamanda enfeksiyona sebep olan etken de ,örneğin diş çürüğü, mümkün olduğunca temizlenmelidir. Hiç müdahale etmeden antibiyotik vermek yanlış bir tutumdur.
Eğer iltihaplı dişin durumu kronikleşmişse yani uzun süredir çürük olan bir diş ve sürekli şişip sonra inen, bir zaman sonra tekrar şişen sonra tekrar inen iltihaplı bir diş varlığı söz konusuysa, antibiyotiğe gerek kalmadan ilgili diş hemen çekilebilir. Gerekirse çekim sonrasında antibiyotik iltihap ve apsenin tekrar gelişmesini engellemek için verilebilir.