Diş etrafındaki çene kemiğinin çok yoğun olduğu ya da dişetinin çok kalın olduğu durumlarda veya çene kavsinin dar olması nedeniyle dişin sürecek yer bulamaması halinde, süt dişlerinin erken kaybı sonucu ya da bazı hastalıklara bağlı olarak sürememiş, dişetinin altında ve kemik içinde kalmış dişlere gömük diş denir.
Bu dişler apseye neden oluyorlarsa, ağrı yapıyorlarsa, dişin büyüklüğü ve konumu çene kırığı riski taşıyacak kadar kemiğin incelmesine neden oluyorsa, tümör ya da kist ile birlikteyse ve komşu dişin çürümesine yol açıyorsa çekilmeleri gerekir.
En sık olarak 20 yaş (akıl) dişleri gömük kalmaktadır. Bunları takiben kanin (köpek) dişleri sık olarak çene kemiği içerisinde gömülü kalabilmektedir. Gömülü kanin dişleri genellikle üst ön bölgedeki kesici dişlerin köklerinde erimeye veya diş dizisinde bozukluğuna yol açabilmektedirler.
Tıp literatüründe, sinsi seyirli bu tür hastalıklara sık rastlanan bir örnek de apselerdir.
Böyle bir durumda aşağıdaki tedavi seçenekleri uygulanabilir
- Köpek dişinin çekilerek oluşan boşluğun köprü veya implant ile restorasyonu
- Köpek dişinin çekilerek olması gereken yere konulması. Reimplantasyon denen bu operasyon gömük dişe zarar vermeden çıkartılması durumunda yapılabilmektedir.
- Ortodontik tedavi ile beraber bu dişin üzerine braket yapıştırılarak diş kendi yerine çekilmeye çalışılmaktadır.
20 Yaş Dişleri
15-25 yaşlarında sürme eğilimi gösteren; yirmi yaş,akıl dişi gibi isimler alan 3. büyük azı dişimizdir. Her çenede sağ ve solda birer adet olmak üzere toplam 4 adettir. Eğer bu dişlerin hepsi ağzımızda mevcutsa 32 dişten bahsedebiliriz, aksi taktirde ağzımızda 28 diş bulunur.
Çenelerimizde bu dişlerin çıkması için yeterli yer olmadığı durumlarda gömük ya da yarı gömük kalırlar. Ayrıca, dişlerimizde çapraşıklığa neden olacaksa, ağrı mevcutsa, çene kemiğine kaynaşmışsa, pozisyonları kötüyse, röntgende de bu durum tespit ediliyorsa çekimlerine karar verilir.
Bu nedenle 20 yaş dişlerinin mutlaka kontrol edilmesi ve gerekli ise çekilmesi önemlidir. Çevre dokularımıza zarar vermeden, iltihap yapmadan doğru pozisyon alıp sürerlerse ve ön dişlerimizi de çapraştırmazlarsa ağızda kalabilirler.
Evrimleşmeyle paralel olarak daha eski çağlarda yirmi yaş dişinin de arkasında bulunan 4. azı dişinin varlığı nasıl ortadan kalktıysa, günümüzde de 3. azı dişine olan gereksinim eksilmektedir.
Tam gömülü 20 yaş dişleri sorun çıkartmaz gibi görünse de tam gömülü olmalarına rağmen öndeki dişe baskı yaratabilir. Bu baskı kulağa ve boyuna vuran ağrılar yaratacaktır. Etrafındaki yumuşak dokuda kist oluşturabilir. Röntgen çekilir ve çekim kararı verilir.
Yarı gömülü 20 yaş dişleri hem çıkmak için öndeki dişe baskı yaparlar hem de üzerlerindeki hareketli dişeti parçasının (kapşon) irritasyonuyla ağrı, şişlik ve apse oluşumuna sebep olurlar. 20 yaş dişi sağlıklı sürmesini tamamlayamayacağı gibi yeni çürüklerin oluşumu için de sağlıksız bir ortam yaratmaktadır.
Tamamen sürmesini tamamlayıp çıkmış 20 yaş dişleri sorun çıkarmayabilirler ama 20 yaş dişlerinin çıktıkları yer dolayısıyla hijyenleri çok zor yapılmaktadır. Zayıf mineral yapısı dolayısıyla çürümeye meyilli 20 yaş dişi, ağız bakımı iyi olmayan hastalarda koruyucu bir önlem olarak yine de çekilmelidir.
Çekilme Nedenleri
ÇÜRÜK: 20 yaş dişinin pozisyonundan dolayı o dişte veya komşu dişte çürük görülebilir.
DİŞ ETİNDE ENFEKSİYON: 20 yaş dişinin tam çıkmadığı durumlarda yemek artıkları ve bakteriler 20 yaş dişinin çevresindeki diş etinin altına girerek enfeksiyona neden olur. Bunun sonucunda ağız kokusu, ağrı, yüzde şişme ve ağız açıklığında azalma görülebilir. Enfeksiyon lenfler aracılığı ile yanak ve boyuna doğru yayılabilir.
BASINÇ AĞRISI: Sürmeye çalışan 20 yaş dişinin komşu dişlere basınç yapmasından dolayı ağrı olabilir. Bazı vakalarda bu basınçtan dolayı dişlerde aşınma olur.
ORTODONTİ: Pek çok genç hasta dişlerindeki çapraşıklıkları düzelttirtmek için ortodontik tedavi görmektedir. 20 yaş dişleri sürerken yer darlığı nedeniyle özellikle ön bölgede diş çapraşıklıklarının artmasına neden olur.
PROTEZ: Total protez kullanan hastalarda gömük 20 yaş dişleri sürmeye başlarsa protezde uyumsuzluk, vuruk ve kullanamama problemlerine sebep olabilirler. Bu yüzden total protez yapılacak hastalarda da panaromik röntgen incelemesi büyük önem taşır.
KİST OLUŞUMU: Gömük ya da yarı gömük 20 yaş dişinin çevresindeki yumuşak dokuda kist oluşabilir. Bu kist ve dişin alınması, ileride oluşabilecek kemik ve komşu diş harabiyetini önleme açısından büyük önem taşır. Nadiren de olsa kistin içinde tümör gelişebilir veya kistin aşırı büyümesine bağlı olarak çenede spontan kırıklar meydana gelebilir.
Pek çok kişi işlemden sonra operasyonun derecesine ve ağrıya karşı gösterdiği tepkiye bağlı olarak bir rahatsızlık hisseder. Doktorunuzun verdiği ilaçları zamanında almanız bu rahatsızlıkların azalmasında size yardımcı olacaktır. Operasyonun durumuna bağlı olarak yüzde şişme ve morarma olabilir. Benzer operasyonlarda bile kişiler arasında şişlik ve morluk derecesi farklı olabilmektedir. İlk günlerde yüzünüze uygulayacağınız buz kompresi bu şişliğin az olmasına yardımcı olacaktır.
Yara yerinin iyileşip, rahatsızlık hissinin geçmesi sizin ağrı eşiğinize, yaşınıza, genel sağlık durumunuza, ağrı kesicilere reaksiyonunuza, operasyonun derecesine ve operasyon sonrası bakımınıza bağlıdır. Genellikle gömük yirmi yaş dişinin cerrahi çekiminde 1-2 gün okul veya işten uzak kalmak gerekir. Bu süre, hastanın operasyona gösterdiği tepkiye bağlı olarak uzayabilir. Basit yirmi yaş çekimlerinde çoğunlukla böyle bir zamana ihtiyaç yoktur.
Yara yerinin kurcalanması, içine gıda artıklarının dolması, sigara kullanımı gibi nedenlerle çekim bölgesinde iltihaplanma meydana gelebilir. Bu da ağrıya neden olur. Bölgenin oksijenli suyla temizlemesi ve uygun antibiyotik kullanımı ile bu şikayetler giderilir.
Çekimden sonraki birkaç saatte tükürüğünüzde kan görmeniz normaldir. Bunun nedeni çekim yerinden gelen hafif bir kan sızıntısının ilk birkaç saat devam etmesidir. Ertesi sabah yastığınızda az miktarda açık renk kan da bulabilirsiniz bu durum da sıklıkla görülür ve normaldir. Cerrahi 20 yaş dişi çekimlerinden sonra ciddi kanama problemleriyle çok nadir karşılaşılır. Böyle bir durumda hemen hekiminiz ile kontağa geçmeniz gerekmektedir. Kanamaya sebep olmamak için yapmanız gerekenleri iyi bilmeniz önemlidir.
- Aspirin ve türevlerini operasyon öncesinde ve sonrasında kullanmayınız.
- Operasyon sonrası sıcaktan mümkün olduğunca uzak durun.
- Operasyon bölgesini emmeyin, dokunmayın ve görmek için aşırı hareketler yapmaktan kaçının.
- Tükürmeyin. Tükürdükçe oluşan kan pıhtısı bozulacağı için kanama devam eder.
- Operasyon bölgesine 20dk kadar gaz tampon ile baskı yapın. Kanama daha sonra da devam ederse yedek tampon ile bu uygulamaya devam edin.
Unutulmaması gereken diğer bir husus ta; Sigara yara iyileşmesini geciktirir ve operasyon bölgesinde iltihaplanmalara (alveolit) sebep olabilir. Operasyon bölgesi tamamen iyileşene kadar sigara içmemeniz tavsiye edilir (Bu süre an az 2 haftadır). Sigaradan tamamen vazgeçmeniz mümkün değilse olabildiğince az içmeniz iyileşme açısından çok önemlidir.